BUĞDAY VE ARPADA KÖK VE KÖK BOĞAZI ÇÜRÜKLÜĞÜ
Hastalık Belirtisi
• Buğday ve arpada kök ve kök boğazı yanıklığına neden olmaktadır.
• Kurak geçen uzun ilkbahar periyodundan sonraki yağışlarda şiddetli hastalık oluşturur. Oksijenin yetersiz olduğu ağır topraklarda ve zayıf topraklarda hastalık daha fazla ortaya çıkar.
• Bitkilerin alt yaprak kınlarında sap ve boğumda bal rengi bir görünüm olur. Bazı dönemlerde bitki gelişme döneminin ortasında bitkiler ve kardeşlerinde veya fide döneminde sararma ve ölüm meydana gelir. Hastalıklı bitkilerin başakları bükülür bazı başaklarda tane oluşmaz.
• Bitkilerde tüm gelişme dönemlerinde ve tüm organlarda hastalık meydana getirmektedir. Bu nedenlerle tane ölümleri, fide yanıklığı, kök ve kök boğazı çürüklüğü; yapraklarda noktalar halinde nekrotik lekeler; başakta kavuz ve tane yanıklığı, embriyo kararmasına ait belirtiler meydana getirmektedir.
• Hastalık kök ve kök boğazında meydana getirdiği lekeler koyu veya soluk kahverengi görünümdedir.
• Bitkilerde gelişme geri kalır.
• Hastalıklı bitkiler donuk, mor veya koyu yeşil bir renk alır.
• Bitkilerin kök sistemleri daha kısa olur ve kökleri kahverengi bir görünüm alır.
• Bitkilerin saplarında kenarları belirgin oval lekeler oluşur.
• Hastalık buğdayın çeşitli gelişme dönemlerinde etkili olur. Bu nedenle bitkilerde fide yanıklığı, kök ve kök boğazı yanıklığı ile sap çürüklüğü de meydana getirir.
• Genç yaprak kınlarında, daha sonra da bitki sapında hastalığın tipik belirtisi olan donuk oval lekeler meydana getirir.
• Bitkiler bu çürük kısımlardan kıvrılmakta ve çeşitli yönlere doğru gelişi güzel yatmaktadır.
• Ayrıca hasat döneminde boş başaklar ve cılız, buruşuk tanelerin oluştuğu başaklar göze çarpmaktadır.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
• Dayanıklı çeşitlerin ekimi tercih edilmelidir. Erkenci çeşitler hastalıklara geççi çeşitlerden daha fazla duyarlıdır.
• İyi bir toprak işlemesi uygulanmalı, ekim derinliği ve toprak tavı uygun olmalıdır.
• Ekimden önce topraktaki yeşil bitki ve bitki artıklarını yok etmek amacı ile toprak işlemesi yapılmalı ya da herbisit uygulaması ile ortadan kaldırılmalıdır.
• İyi bir gübreleme ile bitkide dayanıklılık oluşması sağlanmalıdır.
• İz elementlerin eksikliği giderilmelidir.
• Hastalığın yoğun olduğu tarlalarda bu etmenlerin konukçusu olmayan bitkilerin yanında yulafta ekilebilir. Yulaf bu etmenlerin saldırısına hassastır ancak bu funguslar (mantarlar) yulaf içinde çok yavaş geliştiği için kısa sürede yok olmaktadır. Hastalık için 2-3 yıllık rotasyon uygun olur.
• Dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi önemlidir.
• Anızların gömülmesi hastalığın seviyesini düşürür.
Kimyasal Mücadele
Tohumluk ekiminden önce tohum ilaçlarından biriyle ilaçlanmalıdır.
Reçete yazma yetkisine sahip ziraat mühendisleri tarafından önerilen fungusitleri kullanılmalıdır.
“Bir Başak Kurtulur, Memleket kurtulur “